Eğer soru sormak isterseniz, başlangıç versiyonu ile bedava sorabilirsiniz.

Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine giren konularda milletlerarası yetki sözleşmesi yapılması mümkün müdür? Bu durumda hangi hukuki sonuçlar ortaya çıkar

Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine giren konularda milletlerarası yetki sözleşmesi yapılması kural olarak mümkün değildir. MÖHUK'un 47. maddesi, yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda yetki sözleşmesi yapılmasına izin verse de, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisini ortadan kaldıran sözleşmelerin yapılamayacağını açıkça belirtmektedir (MÖHUK m.47/1). Münhasır yetki, kanunla belirlenmektedir. Örneğin, iş, tüketici ve sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ile yabancı tacirlerin Türkiye'deki acenteleri aracılığıyla yapılan sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar için Türk mahkemeleri münhasır yetkilidir (MÖHUK m.47/2), (TTK m.105/2). Münhasır yetkiye aykırı yapılan yetki sözleşmeleri geçersiz sayılmaktadır. Bu durumda şu hukuki sonuçlar ortaya çıkar: 1. Yabancı mahkemede açılan dava, Türk mahkemelerinin yetkisini ortadan kaldırmaz. 2. Türk mahkemeleri, münhasır yetkilerine giren konularda kendilerini yetkisiz sayamazlar. 3. Yabancı mahkemede verilen karar, Türkiye'de tenfiz edilemez (MÖHUK m.54/1-b). 4. Taraflar arasındaki yetki sözleşmesi hükümsüz sayılır ve Türk mahkemeleri davaya bakmakla yükümlü olur (HMK m.17-18). 5. Konişmentolarda yer alan yetki şartları, özellikle taşıma sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda geçersiz sayılabilir. Sonuç olarak, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine giren konularda milletlerarası yetki sözleşmesi yapılması mümkün değildir ve yapılması halinde hukuken geçersiz sayılarak Türk mahkemelerinin yetkisi devam eder. .